İş Hukuku

İkale (Bozma) Sözleşmesi

Av. Filiz Kuru, Av. Ali Altınordu

İkale Sözleşmesi, iş sözleşmesi taraflarının ortak iradeleri ile iş sözleşmesini sona erdirmek üzere anlaşarak yaptıkları bir sözleşme olup, 4857 sayılı İş Kanunu’nda açıkça düzenlenmemiştir. Bu olanak gerek öğreti tarafından ve gerekse yargı kararları ile sözleşme özgürlüğü çerçevesinde kabul edilmektedir. İş akdinin ikalesi bir fesih değildir ve iş akdinin feshine ilişkin hükümler ikalede uygulanmaz. İkale sözleşmesi kurulması için iş akdinin belirli ya da belirsiz süreli, kısmi yahut tam süreli olmasının önemi bulunmamaktadır.

İkale sözleşmelerinin geçerliliği için öncelikli olarak Türk Borçlar Kanununda yer verilen irade sakatlıklarının olmaması ve ikalenin özellikle işçi açısından makul bir yarar (akla uygun bir yarar) sağlaması ve de iş güvencesi kapsamında olan işçiler açısından kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer yasal işçilik alacaklarına ilaveten ek bir yararın da sağlanması gerekir. Bu noktada ise öncelikli olarak işçilerin ikalenin sonuçları konusunda bilgilendirilmiş olmalarıdır. Bu durumda önerilen, ikale sözleşmesi sonunda iş akdi sona erecek olan işçiye, iş güvencesi hükümlerinden ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayacağı ve feshe bağlı diğer hakların uygulanmayacağı hususlarının yazılı olarak bildirilmesidir. Makul yararın miktarı konusunda ise kesin bir ölçüt vermek mümkün olmamakla birlikte, belirlenmesinde işçinin kıdemi, ücreti, işyerinin mali durumu, işçinin iş güvencesi kapsamında olup olmadığı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanamadığı gibi ölçütlerin göz önünde bulundurulabileceği ifade edilmektedir. İkale sözleşmesinin geçerliliğinde işçinin pozisyonu, eğitimi itibariyle doğru karar verecek durumda olması ve işverence yeterli şekilde bilgilendirilmesi de önemlidir.

İkale sözleşmesi yapılmasına ilişkin irade beyanı işçiden ya da işverenden gelebilir.

İşçiden gelen irade beyanı üzerine yapılan ikale sözleşmesi

İşçi tarafından iş sözleşmesinin feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklama yapıldığında, yani işçi istifa dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi suretiyle işten ayrılmak istediğini işverene bildirdiği durumlarda; işverenin de uygun görmesi halinde ikale sözleşmesi yapılarak iş sözleşmesi karşılıklı olarak fesih edilir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus işçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması durumudur. Şöyle ki; işverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirilmiş sayılacağı göz ardı edilmemelidir.

İşveren gelen irade beyanı üzerine yapılan ikale sözleşmesi

İşveren, emrinde çalıştırdığı işçinin performansı, davranışları veya diğer bir sebeple iş ilişkisini devam ettirmek istemediği durumlarda, işçisine durumu iletmesi sonucu tarafların anlaşması durumunda belirsiz süreli iş sözleşmesi karşılıklı anlaşma -ikale- ile sona erdirilebilmektedir. Teklifin işverenden gelmesi sebebiyle, işveren işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapmakta ise de, burada yukarıda da ifade ettiğimiz makul yarar terimi önem arz eder. Yani bu durumda işverenden beklenen, iş güvencesi kapsamında işe iade davası süreci ile karşı karşıya kalmamak için işçisine makul yarar adı altında tarafların anlaşacağı bir miktar ödeme yapmayı taahhüt etmektir. Tarafların ikale sözleşmesinde ihbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırmaları da mümkündür.

Netice itibariyle yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, İş Hukukuna egemen olan “işçi lehine yorum”, “dar yorumlama” ve “makul yarar ölçütleri” dikkate alınmadan yapılacak bir ikale sözleşmesi ile iş akdinin sona erdirilmesi halinde, işçinin yargı yoluna müracaat ederek, 4857 sayılı yasanın iş güvencesine dair hükümlerinden yararlanması imkanına kavuşması kuvvetle muhtemeldir.

Bu konu hakkında detaylı bilgi için lütfen Av. Filiz Kuru veya Av. Ali Altınordu ile iletişime geçiniz. Bu doküman sadece bilgilendirme amacıyla siz ziyaretçilerimize sunulmuş olup, web sitemiz yasal uyarı kurallarına tabidir.